Edremit Altınolukta 2.ncisini düzenlediğimiz Onur Toplumsal Tarih ve Kültür Vakfı ile dayanışma kahvaltısına çok sayıda dostlarımız, arkadaşlarımız katıldı. Kurucu Yönetim Kurulu başkanı Ahmet Cihan katılamadığı kahvaltıya Mesajıyla destek verdi.
Sivil Toplum Örgütlerinden Körfez Dersimliler Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, Altınoluk Alevi Kültür Derneğini temsilen Gülten Önal, Partilerden Halkların Demokratik Partisi İl Eş Başkanı Hüseyin Gevher, CHP Edremit ilçe Başkanı Deniz Onur Özcan katılarak desteklerini sundular. Katılım sağlayan tūm dostlarımıza sevgilerimizle teşekkūr ediyoruz. Onur Vakfı Yönetim Kurulu adına Ayhan Oruçoğlu.
Ahmet Cihan’ın gönderdiği mesaj:
Değerli arkadaşlar, dostlar, kardeşlerim,
Yerelde arkadaşların, Vakfın eğitim bütçesine katkı olsun diye düzenledikleri bu kahvaltıya iştirak ettiğiniz için, her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Vakfımız kuruluşundan bugüne kadar, yurt-dışı fonlarını kullanmadı bu fonlara başvuruyu da reddediyor. Vakıf aktivistlerinin, dostlarının katkısı ile varlığını sürdürüyor ve iyi de ediyor.
Vakfımız, yardıma muhtaç olan ve vakfa başvuruda bulunan birçok kişiye destek olmanın yanında her yıl düzenli olarak Royal Vakfı ve Solingen Ovacıklılar Derneği ile birlikte eğitim bursu veriyor. Eğitim bursu ile yüzlerce öğrencinin eğitim hayatına katkıda bulundu, katkıda bulunmaya devam edecektir.
2023-2024 öğrenim yılına girerken, mevcut bursiyerlerimizin yanında çok sayıda yeni başvurular yapıldı. Bu öğrenim yılında da başvuruda bulunan öğrencilerimizi geri çevirmek istemiyoruz.
Halk arasında dayanışmayı ifade eden özlü bir söz vardır: “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” Diye…
Doğrudur.
Deniz Yıldızı Öyküsü’nü bilirsiniz. Bu öyküyü çok sever ve değerli bulurum. Şöyle;
“Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder ve
“Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsun?” Diye sorar.
Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi, “Yaşamaları için.” Yanıtını verince, adama şaşkınlıkla:
“İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmanıza imkan yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?” Der.
Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi,
“Bak onun için çok şey değişti,” Karşılığını verir.
Bugün birlikte olduğumuz dostlar, arkadaşlar, deniz yıldızı öyküsünü hep hatırımızda tutalım.
Bugüne kadar eğitimde fırsat eşitliğini hep savunageldik. Ancak tam tersi bir durum ile karşı karşıyayız.
2023-2024 öğrenim yılında özel üniversite fiyatlarına bir bakın lütfen… Yıllık 240.000TL ile 716.000,00TL arasında değişiyor. Yurt fiyatları ise, ortalama 60,000,00TL ile 102.000,00TL arasında….
İmkanı olan ailelerin çocukları yüksek ücretler ödeyerek iyi bir eğitim alabiliyor. Bu çocukların burs talebi de yoktur. Burs ihtiyacı olan çocuklar yoksul ailelerin çocuklarıdır. Vakfımız ihtiyacı olan çocuklarımıza katkı sunmanın çabası içindedir.
Değerli arkadaşlar, bursun yanında son üç yıldır (Pandemi ile birlikte) vakıftan sadece internet desteği talep eden aileler var. İnternet desteği verdiğimiz bir ailemizin örnek davranışlarını burada anlatmak isterim. Geçen yıl bu ailemizin ortaokulda okuyan çocuğuna burs verme kararı alındı. Bu karar aileye bildirildiğinde; anne çok duygulandı, teşekkür etti. Ama devamında; ben ve eşim asgari ücretle de olsa bir işte çalışıyoruz. Hiçbir işi olmayan aileler var., internet bizim için yeterlidir, lütfen çocuğuma vereceğiniz bursu ihtiyacı olan bir başka ailenin çocuğuna veriniz, dedi.
Paylaşmak böyle bir şey olmalı, insanlık da…
İşte biz bu onurlu insanlarımıza az-çok demeden katkıda bulunuyoruz. Ve onlarla bir ekmeği paylaşıyoruz. Bu paylaşım o aileler ve çocuklar için o kadar değerlidir ki…
Samed Behrengi’yi hepimiz biliriz. Çocukları çok iyi tanıyan değerli bir yazar. Der ki;
“Çocuklar pahalı şeyler istemezler. Buna ihtiyaçları yoktur. Çocuklar içine sevgi kattıkları şeyleri zenginleştirirler.”
Değerli arkadaşlar, Çevremizdeki çocuklarımıza verdiğimiz burs, maddi olarak küçük görülebilir. Ancak onlar için çok “büyük” bir rakamdır. Çünkü bulunduğu üniversite yemekhanesinde oldukça cüzi bir beden olan günlük yemek ücretini dahi bulamayan yüzlerce öğrenci kardeşlerimizin olduğunu biliyoruz. Her birimiz günlük harcamalarımızı bir düşünelim ve hatta bir arkadaşımız ya da dostumuzla ayda bir defa (birçoğumuz birkaç defa) bir lokantada mütevazi bir yemek yediğimizi düşünelim. Bugünün enflasyonist koşullarında ödeyeceğimiz en az yemek ücreti bir öğrencimizin aylık burs ücretidir. Bu öğrencimiz bu ücretin üçte biri ile öğrenim gördüğü üniversitesinin yemekhanesinde 1 ay boyunca yemeğini yiyebilecek ve karnı tok olarak derslerini izleyebilecektir. Demek ki, her birimiz çok değil, küçük bir fedakarlık ile son derece insani olan bir yardımlaşma ve dayanışma içinde olabiliriz. “…bulutlar gürler ama gerekli olan, yağmurdur.” Her birinizi ihtiyacı olan öğrencilerimiz için bir yağmur damlası olmaya çalışıyoruz. Ve hatta burada asılan döviz ile yazıldığı gibi imkanları olan arkadaşlarımızı-dostlarımızı vakfımıza başvuruda bulunan bir öğrencimizim aylık burs ücretini karşılamaya davet ediyoruz…
Unutmadan, bu kahvaltıyı organize ederek bizi buluşturan arkadaşlarımız Ayhan Oruçoğlu, Metin Çalışkan ve Hüseyin Halis’e huzurunuzda çok teşekkür ediyorum. Bugün burada örneğini gördüğümüz gibi, her bir vakıf gönüllüsü-destekçisi bulunduğu il ve ilçede, vakfa katkı sunmak için bu tür etkinlikler yapabilir. Yapmalıdır da. Son söz; arkadaşlarımızın düzenlediği bu etkinliğe katılarak güç verdiniz. Tekrar her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Ahmet Cihan 04.09.2023
Yorumlar kapatıldı.