Kısa adı “Onur Vakfı” olan Toplumsal Tarih ve Kültür Vakfı’nın geçen hafta sonunda düzenlediği kahvaltı toplantısından söz etmek istiyorum. Yardımlaşma bilincini yükseltmek, destek ve dayanışma duygu ve düşüncelerinin kuvvetlendirilmesi maksadıyla düzenlendiği anlaşılan toplantıda pek çok dost ve arkadaşı birlikte görme imkanı doğdu. Toplantının organizasyonunda emeği geçen Ahmet Cihan ve Zeynel arkadaşların yanında tüm diğer katkıcılara ve katılımcılara sevgi ve selamlarımı sunmak isterim. Toplantıdaki sürprizleri de anmadan geçemeyiz. Vakfa maddi, kültürel ve entelektüel katkısı olanların “onur” plaketleriyle ödüllendirilmesi sanırım çoklarımızın ilgisini çekmiştir. Benim açımdan ikinci sürpriz ise plaket sahipleri arasında sanatçı ve siyasal aktivist Muzaffer Oruçoğlu’nun da bulunmasıydı.
Oruçoğlu için plaket sunumunda üçüncü bir sürpriz daha yaşandı. Sanatçının yeğeni Akın Koçulu, plaket sunumu sırasında, Oruçoğlu’nun estetik ve siyasal düşünceleri üzerine çalışmış ve Epistemolojik Kopuş adlı kitabı çıkarmış olmamı gerekçe göstererek benim de kürsüde yer almam gerektiğini isteyince, birden sahnenin zenginleştiği görüldü. Dolayısıyla Oruçoğlu üzerine birkaç cümle etme görevi de bana düştü. Ses düzeninin “beceriksizliği” ve fotoğraf makinalarının ışığa karşı başarısız oluşları dışında arkamızdaki pankartta “biz bir aileyiz” ifadesinin bulunması beni ayrıca ilgilendirdi. Ailenin ve Oruçoğlu’nun aynı sahnede anılması, galiba yaşamın hoş bir ironisidir. Hayat hoş ironilerle güzel, zira fikirler paradokslardan olduğu kadar ironilerden de çıkabiliyor. Yeni toplantılarda buluşmak dileğiyle…
Kahvaltı buluşmasını, Vakfın üyelerinden değerli dostum Hüseyin Avni Dedekargınoğlu ise şu sözlerle takipçilerine duyurdu: Bugün Kadıköy Balon Kafede yaklaşık olarak 240 kişinin katıldığı kahvaltılı sohbet toplantısında dostlarımızla yoldaşlarımızla bir araya geldik. Bizi bir araya getiren, dayanışma ve yardımlaşmanın, dostluğun ve yoldaşlığın önemini bir kere daha bize hatırlatan ve coşku dolu bir gün geçirmemizi sağlayan Vakfa teşekkürler. İkinci evim ve yuvam olarak gördüğüm ONUR VAKFI’nın değerli başkanı Ahmet Cihan’a, Zeynel Demirçivi’ ye Deniz Güleryüzlü’ye, Erol Çiftçi’ ye ve emeği geçen herkese; katılan tüm değerli dostlarıma, yoldaşlarıma da teşekkür ediyor selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Ayrıca Avustralya’dan toplantımıza gönderdiği kutlama mesajı coşkulu bir alkışla karşılanan değerli yoldaşımız ve abimiz MUZAFFER ORUÇOĞLU’na teşekkür ediyor sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimi gönderiyorum.
Yorumlar kapatıldı.